![]()
Akif Keten
aketen@maarifsen.org
KADINLARIMIZ
20/10/2019
Kadının,
adamın dünyasına girmesi onunla huzur bulması içindi. Kadının ikna edici gücü
vardı ve bir de merakı. Âdem suçlamadı, Havvasını bizim suçladığımız kadar.
Kadın olmasaydı insanlık olmazdı. Yeryüzüne ilk kanı döken erkek çocuklarıydı.
Bazılarına göre bu kanın dökülmesinde bile kız meselesi vardı. Bir çocuğun
dünyaya gelmesinde yükü çeken kadınlardı. Çocuğun dünyaya gelmesinde erkek olmasa
da olurun ispatıydı, Meryem’in hayatı. Meryem’in anası İmran’ın karısı evladını
mescide adadı, adanan o kız çocuğu dünyaya İsa gibi bir mucize getirdi. Her
firavunun bir Musa’sı vardır elbet ama Musa için Musa’dan vazgeçen anneyi
unutmamak gerek. Firavunun bahçesinde bulununca onu koruyan Asiye, kardeşini
saraya kadar izleyen abla Musa’nın yetişmesinde nasıl göz ardı edilebilir. Musa
kavminden kaçtığında koyunlarını sulayamaya çalışan iki kız görür ve onlara
yardım ettikten sonra o kızlar sayesinde Şuayip peygambere öğrenci sonrasında
damat olur. İbrahim
Kâbe’yi inşa eder ama Kâbe’nin inşa edildiği Mekke’yi inşa eden Hacer’in
sa’yidir. Yine Mekke’de peygamberin davasına malını mülkünü feda eden Hatice
İslam’ın yayılmasında öncü neferlerdendir. Belkıs
bir milletin başında melikedir. Züleyha Yusuf’a bendedir. Lut’un eşi onun
getirdiği dine iman etmez, Nuh eşi Nuh der peygamber demez. Peygamberimizin
iki yengesi bizim için iki uç örnektir. Biri Ebu Talib’in eşi Fatıma binti Esed
peygamberimize göre anneden sonra annesi. Diğeri Ebu Leheb’in eşi Ümmü Cemil
cehenneme odun taşıyanlardan bir tanesi. Neyse konumuza gelelim. Yıllardır
kadın konusunda konuşuldu. Çoğu zaman da kadın olmayanlar tarafından… Bu konu
bazen başörtüsü üzerinden bazen erken evlenme üzerinden bazen kadına uygulanan
şiddet üzerinden gündeme geldi. Bu aralar tekrar gündemde. Bu defa gündeme
gelme sebebi: “Aile, Çalışma ve
Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Avrupa Birliği Delegasyonu, 0 - 60 aylık
çocuklarını kreş, anaokulu veya gündüz bakımevine gönderen, sigortalı çalışan
10 bin 250 kadına, her ay 650 lira civarında destek sağlayacak.” haberi. Esasen bu konuyla ilgili olumsuz bir
görüş beyan etmek istemem. Sadece bu projeden hareketle yeni teklifler
geliştirmekte fayda var. Toplumumuzda ailenin geçiminin erkek
tarafından karşılaması esastır. Bu erkeğin yüküdür. Kadın çalışır katkı
sağlarsa bu da kadının lütfudur. Kadınlar evin sultanıdır ve evdeki düzen ve
huzuru sağlar. Nitelikli
işlerde kadın istihdamının çoğalmasından yana herhangi bir rahatsızlık yaşanmazken
asgari ücretle kadınların çalıştırılmasını kölelikten farklı görmüyor bu yükün
kadınlarımız için ağır olduğunu düşünüyorum. Bir doktor, mühendis, fizikçi,
kimyager vb. meslek dallarında ülkesine katkı sağlayan kadınlarımıza söz
söylemek, çalışmasın demek hadsizlik ve insafsızlık olur. Aynı şekilde ev
işleriyle meşgulken daha yeni doğmuş çocuğunu başkalarına teslim edip asgari
ücrete kadınlarımızın mahkûm edilmesi de insafsızlıktır. Peki nasıl olmalıdır? Kadınlar
sırf ev hanımı olmalarından dolayı çalışan olarak sayılmalıdır. Asgari 1000 TL
ücret almaları esastır. Büyük ve güçlü bir ülkede gelecek nesilleri
yetiştirecek olan annelere bu ücret azdır. Ama şimdilik biz bununla yetinmeyi
bilelim. Nesillerimizin
devamı için annelik müessesesi en ulvi makamdır. Kariyer olarak erkeklerin
ulaşamayacağı, tadını bilemeyeceği, hazzını yaşayamayacağı bir makamdır.
Kadınların bu makamdan uzaklaştırılmaması için doğum yapan çalışanın aylıklı
izin hakkının emzirme müddeti olan iki yıl olarak belirlenmesi de isabetli olacaktır.
Yazımızı kadın istihdamına saldırı olarak
düşünen olursa cevabımız şudur: Kadınları çalışmak ya da çalışmamak konusunda
bir şeye mecbur bırakmak onlara yapılacak en büyük zulümdür. Biz her iki
durumun da hazırlanmasından, tercihin ise kadınlara bırakılmasından yanayız. Her erkeği eşine zulmedecek gibi gören zihniyet,
kadının mutlaka çalışması gerektiğini ve erkeğe muhtaç olmaması gerektiğini
vurguluyor. Bu hastalıklı düşünce toplumumuza sirayet etmekte, televizyon
ekranlarından gösterilen kötü örnekler toplumumuzda her ailede yaşanıyormuş
algısı oluşturmaktadır. Yani kadının çalıştırılması özendirilmekte ev hanımı
olmak ikinci sınıf gibi gösterilmektedir. Hâlbuki ev hanımı olmak iş yapmamak
değildir. Ücretsiz yapılan bu işin bir karşılığı olmalı kanaatindeyiz. Maddi olarak evine katkı sağlamak isteyen ve
bundan dolayı çalışan kadınlarımıza saygı duyuyor ve onları bu yükün altından
kurtarmak gerektiğini tekrar vurgulamak istiyorum. Girizgâhta yazıldığı gibi kadınlarımız bazen
hükümdar bazen mucizenin membaı bazen en güçlülerin dayanağı olmuştur. Kadınlarımız
bizim değerlilerimiz, evimiz, neşemiz, ilk öğretmenimiz, annemiz, meleğimiz. Dünyanın
haremi Kabe’yse bizim haremimiz de eşimiz. Onların incinmemesi, üzülmemesi için
endişemiz. Yıllar önce çağdaş olması için kadınlarımızın
başörtüsünden kurtulması gerektiğini söyleyenlerle, bu gün kadının mutlaka çalışması
gerektiğini söyleyenler ve buna kadınları mecbur bırakanlar aynı hataya
düşmektedir. Bırakın efenim onlar tercihlerini kendileri yaparlar. Yeter ki siz
çalışanları ev hanımı olanlardan üstün görmeye onlar arasında ayrım yapmaya
kalkışmayın. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
SEÇİMİMİZ - 11/05/2023 |
Yapılacak işlerden hayr olanı seçmek ise İHTİYAR kelimesinin karşılığıdır. İhtiyar seçmek demektir. |
SüKÛTUMUZ - 22/03/2023 |
Bazen söylenecek söz bulamaz insan ve susar. Susmak kimi zaman sessiz bir öfkedir bazen içten bir teslimiyet. |
KİTABIMIZ - 27/01/2023 |
Bu yazının muhatabı sensin kardeşim. Bu yazının muhatabı benim. Bu yazının muhatabı bir kitle ya da oluşum değil, fert fert herkes. |
KİMLİĞİMİZ - 18/12/2022 |
Bu raddeye kadar birilerini incitecek söz kullandıysam hak etmişsinizdir. Özür dilerim daha fazlasını kullanamadığım için... |
RESMİ YALAN; "İSTATİSTİK" - 17/12/2022 |
Üç çeşit yalan vardır: Yalan, kuyruklu yalan ve istatistik. |
AHLAKSIZ TEKLİF II - 13/12/2022 |
Sebep ne olursa olsun bundan sonra bizim için sendikacılık daha zevkli hale gelmiştir. İddiasından vurulanların yüzüne vurulacak somut bir argüman ortaya çıkmıştır. |
ANADİLİMİZ - 11/12/2022 |
Esas anadilimiz insanlıktır. İnsan olmayanın dili de dini de olmaz. |
SİYASETİMİZ - 15/10/2022 |
Dört yıl evvel sendika kurma düşüncesi ile toplandığımızda ahitleştiğimiz konuların başında siyasi konulara meze olmadan, hiçbir siyasiden icazet alamaya gerek duymadan eylem ve söylemlerde bulunmaktı. |
KARİYER BASAMAKLARI ÜZERİNE - 31/07/2022 |
Meslek kanunu nihayetinde çıkmış fakat dağ fare doğurmuştur. Beklentileri karşılamaktan uzak, sahanın görüşü alınmadan çıkan, öğretmenlerimizin hak ve hukukunu korumaktan bahsetmeyen bir kanunla karşı karşıyayız |
![]() |