• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/maarifsen
  • https://www.twitter.com/maarifsen
  • https://www.instagram.com/maarifsen
  • https://www.youtube.com//channel/UCXX727pYLXon8RIb0UWiUuA/videos?view_as=subscriber
Yayınlarımız
Yavuz Yıldız
yyildiz@marifsen.org
Öğretmene “DEĞER” mi?
05/02/2020

 

 

Geçtiğimiz günlerde okuduğum bir haberde Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayati Akyol, “Algı konusunda çok kötü bir durumdayız. Çocuğu o kadar özgürleştirdik ki okula gelmesine gerek yok. O kadar özgürleştirdik ki öğretmeni, öğrencinin ayağının altına verdik. Bir aşırılıktan öteki bir aşırılığa gidiyoruz. Özgür edelim ama terbiyesiz etmeyelim. Özgür edelim ama sorumsuz etmeyelim. Bunu hepimiz için söylüyorum. Ne demiş atalarımız ağaca çıkan keçinin, dala bakan oğlağı olur. Onun için ne model verirseniz arkasından o olur.” diyordu.

Hocamız ne kadar doğru söylüyor. İşi öğle bir boyuta getirdik ki her şeyi çocuklarımızın ayağına serdik, öğretmenleri bile! Hatta her şeyi onların ayaklarına pas pas ettik. Sanki her söyledikleri ve her istedikleri kanun! Hemen yapılmalı, hiç zorluk çekmemeli ve kimseden aşağı kalmamalı! “Ben yaşamadım, çocuğum yaşasın bari” mantığı ile hareket eden ebeveynler, işin nereye gittiğinin farkında değiller. Nereye gidiyor bu iş, nereye gidiyoruz? Sadece istekleri yerine getirilen, hiçbir sorumluluk verilmeyen; duyarsızlaştırılmış öğrenciler gelecekte ne yazık ki başa dert açmaktan başka bir şey olamayacaklardır. Bu problemlerle karşılaşmamak için eğitimcilerimize kulak vermeli onlara hürmette kusur etmemeliyiz.

Öğretmenlere en kıymetli varlıklarımızı emanet ediyoruz. En kıymetli varlığımızı emanet ettiğimiz öğretmenlere güvenmeyeceğiz, değer vermeyeceğiz de kime güvenip değer vereceğiz? Çocuk yetiştirmek bir sanattır. Bu sanatın ustaları da öğretmenlerdir.

Ustaları ötelerseniz, değer vermezseniz, mesleği icra edenlerin mesleğinin içini boşaltırsanız; bu tutumun geleceğimizi ve nesillerimizi ne denli tehlikeye atmak olduğunu anlatmaya gerek bile duymuyorum.

Unutmayın; Öğretmene duyulan hürmetin sarsılması demek, geleceğin depremlerle sarsılmasıdır.

Unutmayın; Öğretmen, çocuk terbiyesinin baş aktörüdür, köstek değil yardımcı olmak gerekir.

Unutmayın; Öğretmen çocuk üzerindeki tesirinin ne kadar güçlü olmasını istiyorsak o kadar değer vermeliyiz.

Unutmayın; Öğretmen geleceğe şekil veren mimardır. Çizginin doğru olması için cetvelin düz tutulması şarttır. 

Unutmayın; Öğretmen büro memuru değildir, insan mühendisidir. İşini sadece maaş için yapmaz.

Unutmayın; Öğretmen ne kadar düzgün ve nitelikli yetiştirilirse, nesillerimiz de o derece düzgün ve nitelikli olacaktır.

Unutmayın; Öğretmen, hareketler ile bilgilerini ve düşünüşlerini birleştirmiş örnek olan kişidir.

Unutmayın; Öğretmen, nesli, içine düştüğü uçurumdan kurtaracak kişidir.

Unutmayın; Öğretmenlik her gün işe gidip gelen, cumartesi, pazar, sömestr ve yazın tatil yapan bir meslek değildir. Öğretmenlik Anne olmaktır. Baba olmaktır. Aile olmaktır. Kısacası İnsan olmaktır. Evinde bile öğrencilerini düşünmek zaman ayırmaktır.

Kısacası Öğretmenlik FEDAKÂRLIKTIR.

Öğretmenlerin bu fedakârlıklarını bilerek; herkesin geleceğimizin yetişkinleri için elini taşın altına koyması ve fedakârlık yapması şarttır. Zamandan fedakârlık, bencilliğinden fedakârlık, egosundan fedakârlık…

Öz eleştiri yapmak gerekirse bir sözümde öğretmen camiasına olacak; başına bir iş gelmedikçe, mağdur olmadıkça “Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” modundaki öğretmenlerimizin yaşadıkları sorunlarda birlik ruhunu yakalayamadıkları müddetçe kimse beklediğimiz değeri bizlere vermeyecektir.

Önce hak ettiğimiz değeri birbirimize vermeliyiz. Öğretmenler odasındaki ayrışmayı ve gruplaşmayı bırakıp mesleğimize, maarifimize odaklanmalıyız.

Sorumuzun cevabına gelince Öğretmene “Değer” mi? Evet, verilmesi gereken değer ne kadar verilmese de; Öğretmene değer vermek, sonuna kadar DEĞER.

Bu itibarla herkes kendine nereye gidiyoruz? Sorusunu bir an önce sormalı. Öğretmenlerimizin hak ettiği değeri; -bir sancağı düştüğü yerden kaldırmak gibi- hepimiz vermeli ve nesillerimiz için el birliği ile çalışmalıyız.

Öğretmenlik mesleğini anlattığım bir şiirimle ile yazımı noktalamak istiyorum.

BEN BİR ÖĞRETMENİM

Aslında bir yanım hep çocuk,
Şefkatli, merhametli ve fedakâr,
Ben bir Öğretmenim
Karanlıklara ışık tutan,
Ruhlardaki fetihlerin kahramanı
Minik kalplere dokunan.

Değer biçilmez mesleğime
İnsan mühendisiyim,
Karakterleri şekillendiririm,
Geleceğe yön veririm.

Banane diyemem ki,
Adam sende deyip geçemem.
Sorumluluk sahibiyim,
Kendimi geri çekemem.
Ben bir Öğretmenim,
Yavuz’um, Fatih’im;
Ben Anadolu’yum.


 



1192 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

ÂMİN ALAYI VE İBRETLİK BİR KISSA - 05/03/2022
Âmin Alayları, Osmanlı’da çocukların Kuran ve ahlak bilgilerinin öğretildiği ilk mektebe başlarken düzenlenen merasime denirdi.
ÖĞRETMEN KİMDİR? - 24/11/2021
Âdemoğlunu, beşikten alarak mezara kadar götürüp teslim eden, dünyanın en büyük mesuliyetine sahip insan muallimdir.
Eğitim Sistemimiz Nasıl Başarılı Olur? - 31/08/2021
Acaba Türkiye "okuma, matematik ve fen bilimi" alanlarının tamamında OECD ortalamasının altında kalıyor? Çin, Finlandiya ve Estonya gibi ülkeler sıralamada en üst sıralara nasıl çıkabiliyor?
TERS-YÜZ EDİLMİŞ SINIF MODELİ - FLİPPED SINIF MODELİ - 13/03/2021
Çağımızın yeni koşullarında eğitimimizde yeni yapılanmalara ihtiyaç duyuyor. Bu yapılanmalardan biri de ters-yüz edilmiş sınıf modelidir.
21. Yüzyılda Öğretmen Olmak - 06/12/2020
Öğretmenlik en zor ama manevi olarak da en doyurucu mesleklerden birisidir. Etkin öğretmen olmak ise hiçbir zaman kolay değildi, hızla değişen ve globalleşen dünyada da kolay olmayacaktır.
YAZIK Kİ NE YAZIK - 29/09/2020
Çanakkale'de atalarımız tarafından kahramanca püskürtülen düşmanlar bu günlerde elini kolunu sallayarak çanak antenden ve internetten evlerimizin içine girmiş durumda ve aile kurumunu dinamitleme ve zehirleme işini son hız yürütmeye devam ediyorlar.
UZAKTAN EĞİTİM ÜZERİNE - 20/05/2020
“Yeryüzünün gerçek fatihleri kalpleri kazananlardır.” Nurettin Topçu
Asr-ı Saadet Muallimi: Ömer Hocamız - 06/05/2020
Ölüm güzel şey, budur perde ardından haber... Hiç güzel olmasaydı ölürmüydü peygamber?... Öleceğiz müjdeler olsun,müjdeler olsun! Ölümüde öldüren Rabbe secdeler olsun! (NFK)
MAARİF VEKÂLETİNİN KURULUŞUNUN 100. YILI - 02/05/2020
“Bir Ülkenin Geleceği O Ülke İnsanının Göreceği Eğitime Bağlıdır” (Albert Eisntein)
 Devamı
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi5
Bugün Toplam169
Toplam Ziyaret195987